Hamilelik Hakkında Bilinmeyen Tüm Gerçekler Burada..

Mol Gebelik

MOL GEBELİĞİ
Görülme sıklığı(insidansı)

Gebeliklerin 1/1000-2000’inde mol gebeliğine rastlanmakla beraber bu oran Japonya’da daha yüksektir.

Risk faktörleri nelerdir?
1-Anne yaşının 20’nin altında, 40’ın üzerinde olması riski artırır.
2-Mol gebeliği geçirmiş hastanın sonraki gebeliğinin mol olma riski %1’dir.
3-Baba yaşının 45’in üzerinde olması.
4-Hiç doğum yapmamış olmak.
5-A vitamini eksikliği.

Başvuru Belirti ve Bulguları
1-Gebeliğin erken dönemlerinde vajinal kanama.
2-Aşırı gebelik bulantısı
3-Erken dönemde görülen gebelik toksemisi. Gebelik toksemisi, hipertansiyon, idrarda protein kaybı ve özellikle ellerde ve yüzde şişlik yani ödemle tanınan tehlikeli bir hastalıktır.
4-Rahimin son adet tarihine göre beklenenden büyük olması.
Hipertiroidi, solunum yetmezliği veya yumurtalık kistlerine bağlı ağrı da müracat sebebi olabilir. Tam mol genelde 6-8. haftalarda kanama ile belirti verir. Boşaltılmazsa 16-18. haftalarda düşükle sonuçlanır. Kısmi mol gebeliği bebeğin bulunması nedeniyle, hele plasentadaki değişiklikler de azsa geç belirti verir.

Tanı
Ultrasonla konur. Yukarıdaki şikayetlerle gelen hastaya yapılan ultrasonda gebelik kesesi izlenmez. Bunun yerine şişmiş keseciklerin oluşturduğu özel “kar yağdı” manzarası tanıyı koydurtur. Annenin kanından yapılan betaHCG test sonucunun çok yüksek olması tanıyı destekler. betaHCG normal gebelikte plasentayı meydana getiren trofoblastlar tarafından normal düzeylerde salınan bir hormondur. Kısmi mol gebeliğinin tanısını ultrason ve betaHCG ile koymak mümkündür, ancak her zaman kolay olmaz. Çoğunlukla düşük sonrası kürtaj materyalinin histolojik incelenmesiyle tanı konur.

Tedavi
Kendi haline bırakılan mol gebeliği, hiç beklenmedik anda ciddi kanamalara yol açabilir. Bu nedenle tanısı konulduktan sonra gerekli tetkikler ve hazırlıklar yapılıp kan nakli için de tedbirli olarak genel anestezi altında kürtajla boşaltılmalıdır. Çocuk sayısını tamamlamış 40 yaş üstü hastalarda rahimin ameliyatla çıkarılması (histerektomi) da bir tedavi seçeneğidir. Hastanın kan grubu Rh negatifse boşaltma sırasında kan uyuşmazlığı iğnesi (Rh immunglobulin) uygulanmalıdır. Mol Gebeliği Boşaltıldıktan Sonra Niçin ve Nasıl Takip Edilmelidir? Takibin amacı hastalığın rahimde devam edip etmediğini ve akciğer, vajina, karaciğer, beyin gibi organlara yayılıp yayılmadığını (metastazı) bilmektir. Takibin devam ettiği bir yıl boyunca hasta gebe kalmamalıdır. Haftada bir betaHCG testi yapılır. Testi ardı ardına üç kez normal gördükten sonra, takip eden 3 ayda iki haftada bir, sonraki dönemde ayda bir betaHCG kontrolüne devam edilir. Bu sürede bütün betaHCG düzeyleri normal çıkmalıdır. Aynı dönemde jinekolojik muayene ve üç ayda bir akciğer grafisi tekrarlanmalıdır.

Gebelikten korunmak için doğum kontrol hapları, rahimiçi araç –RİA (spiral) yerine şu nedenlerle tercih edilirler:
1-RİA boşaltma sonrası hemen eski haline gelemeyen yumuşak rahimi delebilirler.
2-RİA’ya bağlı kanamalar hastalığa bağlı kanamayı yorumlamada zorluğa yol açabilir.
3-Doğum kontrol hapları çok daha etkin koruma sağlar.
Takip tamamlandığında hasta yeniden gebe kalabilir.

Eğer beta HCG düşmez ya da aynı kalır veya yükselirse, hastalığın devam ettiğini, belki de metastaz olduğunu gösterir. Rahim kürtajı, ultrason, akciğer grafisi ve tomografisi, karaciğer tomografisi ve fonksiyon testleri, beyin tomografisi gibi birçok tetkiklerle metastazlar araştırılır. Sonuca göre hastalığın evrelemesi yapılıp hastaya metotreksat ve gerekirse diğer kemoterapi (kanser tedavi) ilaçları verilir.

Etiketler:

336*280 Reklam Alanı
Admin | | 27 Nisan 2008 Pazar 06:25